T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Çanakkale Mehmet Akif Ersoy İl Halk Kütüphanesi

Çanakkale Savaşında Türk Hava Harekatı Mart 1915 – Ocak 1916

ÇANAKKALE SAVAŞINDA TÜRK HAVA HAREKATI MART 1915 – OCAK 1916

   ÇANAKKALE SAVAŞINDA TÜRK HAVA HAREKATI MART 1915 – OCAK 1916 

Çanakkale Savaşları sadece askeri ve stratejik açıdan değil,siyasal sonuçları bakımından da modern Türk ve dünya siyasal tarihinde önemli bir yere sahiptir. 2 Ağustos 1914’te, Osmanlı Devleti, Almanya ile gizli bir bağlaşma antlaşması imzalayarak, Birinci Dünya Harbi içerisinde Merkezi Devletler safında yer almıştır. Ancak Almanya ile bir bağlantıya kamuoyunun tepki göstereceği düşünülerek görüşmeler gizli sürdürülmüş, durumdan yalnız Sadrazam ve Dışişleri Bakanı Sait Halim Paşa ile Enver Paşa haberdar olmuştur. Buna göre 28 Temmuz’da Sırbistan’a savaş ilan eden Avusturya’ya Almanya’nın yardımı Rusya ile bir savaşa yol açarsa, Osmanlılar Mihver Devletlerini desteklemek için müdahale edecektir. Osmanlılar Von Sanders heyetinin ordunun genel yönetiminde etkili olmasını kabul ediyor, buna karşılık Almanya’da Rusya’ya karşı Osmanlı toprak bütünlüğünün korunmasına yardımcı olmaya söz veriyordu. Antlaşma gizliydi ve ancak taraflar istedikleri zaman açıklanacaktı. Cemal Paşa ile diğer kabine üyeleri, anlaşma imzalandıktan sonra durumdan haberdar olmuşlardır. Ancak bunun Rusya’ya karşı İngiltere ile Fransa’nın reddettikleri bir savunmayı sağlaması ve oldubittiye getirilmiş olması nedeniyle, anlaşmayı fazla bir şey söylemeden kabul etmişlerdir.

Kısa bir süre sonra iki Alman savaş gemisi, Almanya ile Enver Paşa’ya Osmanlıları savaşa sokacak bir fırsat yaratmış, Alman Akdeniz filosundan iki kruvazör, Goeben ile Breslau Kuzey Afrika’daki Fransız üslerini bombalamış ve sonra arkalarında İngiliz filosu olduğu halde Doğu Akdeniz’e kaçmışlardı. Enver Paşa, gemilerin Osmanlı sularına girmesine izin vermiş, İngiltere Osmanlıların tarafsız bir devlet olarak gemileri ve mürettebatını enterne etmeleri ya da sularından çıkarmaları gerektiğini ileri sürünce, gemiler sahte bir satışla Osmanlı Donanması’na alınmış, adları Yavuz Sultan Selim ve Midilli’ye çevrilmiştir. Enver Paşa, Çanakkale ve Boğazların yabancı gemilere kapatılmasını emrederken, diğer taraftan Cemal Paşa’yla birlikte diğer kabine üyelerine danışmadan filo komutanı Souchon’a Karadeniz’de Rus limanlarına saldırması için gerekli emri vermiştir.

Karadeniz’e çıkan Türk donanmasının, 29 Ekim’de birkaç Rus gemisini batırıp, Odesa, Sivastopol, Navorosiski limanlarını bombardıman etmesini bir savaş nedeni sayan Ruslar, 1 Kasım 1914’te Kafkasya’da Türk sınırını geçerek savaşı fiilen başlatmışlardır. Gerçekten tarihin böylesi bir akışı içinde olaylar hızla gelişivermiş, Rus tecavüzünden sonra İngilizlerin önce Akabe’yi bombardımanı, İzmir Körfezi’ndeki iki Türk gemisini batırması ve 3 Kasım 1914’te Boğaz giriş tahkimatını bombardımanı, Şattülarap’ta Fav’a asker çıkarması bardağı taşıran son damlalar olmuş ve Osmanlı Devleti, 11 Kasım 1914’te Rusya ve İngiltere’ye resmen savaş ilan etmek zorunda kalmıştır.

Türkiye Birinci Dünya Savaşına girdiği zaman askeri havacılıkta zayıftı. Taktik hava birlikleri yoktu. Birkaç istisna dışında mevcut uçak ve personel Yeşilköy hava alanında konuşlandırılmıştı. Savaş öncesinde uçuş eğitimi için kullanılan bu tesis daha sonra Fransız askeri heyetinin yönetimine geçmiş, seferberliğin ilanıyla beraber Türkiye’nin Almanlara olan eğilimini bilen Binbaşı De Goys, Fransa hükümetinin de telkiniyle memleketine dönmüştü. Son derece büyük fedakarlıklarla Fransa’ya ısmarlanan kara ve deniz tayyarelerimize Fransa hükümeti tarafından el konulmuş, Muhabere ve Muvasala Dairesi, havacılık kısmı ile birlikte Genel Karargaha bağlanmış, Fransızların ardından Alman danışmanlar gelmişti. 

Uçaklar arasında harap durumda Deperdussin, R.E.P. ve üç adet Bleriot vardı. Mevcut uçaklar uçuş için tehlikeli bulunduğundan Alman danışmanlar Almanya’ya eğitim uçakları sipariş etmişti. Uçuş Okulu’nda iki adet Nieuport (Hydro) deniz uçağı bulunmasına karşın, donanmada hiç resmi havacılık birimi mevcut değildi. Türk havacılığındaki asıl gelişme Çanakkale ve Gelibolu’daki aktif çarpışmalar sırasında olmuştur. 


Ekim 1914’te Üsteğmen Erich Serno (1886-1963) Batı Cephesi’nde Alman 2'nci Tayyare Bölüğü’nden Türkiye’deki Alman Askeri Misyonu’na gönderilmişti. Türk Havacılık personelinin eğitimi için kendisine bir program hazırlama görevi verilmiş ve bunun yanında Türk Yüksek Komutanlığı’na havacılık konusunda danışmanlık görevine getirilmişti. 

Serno, 03 Şubat 1915 tarihinde Yeşilköy Uçuş Okulu’nda görevine başlamıştı.

Çanakkale Mehmet Akif Ersoy İl Halk Kütüphanesi