T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Çanakkale Mehmet Akif Ersoy İl Halk Kütüphanesi

MEHMET ÇAVUŞ ŞEHİTLİĞİ




57. Alay Şehitliği’nden sonra 200 m ileride asfalt yolun ikiye ayrıldığını görürüz. Karşımıza çıkan tabela sol tarafta ki Mehmet Çavuş Şehitliği’ni işaret etmektedir. Anıt 1919 yılında 10. Jandarma Er Okulu tarafından Gazi Mehmet Çavuş ile şehit 25 askerin anısına Cesarettepe’ye inşa  edilmiştir.

64. Alay’a mensup ve Kırşehirli olan Mehmet Çavuş hakkında asılsız birçok hikaye üretilmiştir. Bunlardan birinde Mehmet Çavuş ile Bigalı Mehmet Çavuş karıştırılmıştır. Ayrıca Mehmet Çavuş sanıldığının aksine savaştan sağ çıkmış ve Enver Paşanın özel izni ile Teğmen rütbesine sahip olmuştur. Kendisine vatana hizmetlerinden dolayı bir madalya verilir. Fakat O üstündeki elbiseler eski diye kendisine verilen madalyayı takmayacak kadar yüksek karakterde bir insandır. Milletinin ona vermiş olduğu madalyayı eski bir elbiseye takmayı kendine yakıştıramaz. 

Anıtın bulunduğu mevki ise adını Mehmet Çavuş ve arkadaşlarının Anzak askerlerine karşı yapmış olduğu müdafaadan dolayı almıştır. Cesarettepe’ye gelmişken Avustralya askerlerinin Nek ( Müttefik ordusu Cesarettepe’nin olduğu bölgeyi Güney Afrika’da Boer Savaşı’nın olduğu bir bölgeye benzettikleri için bu bölgeye bu adı vermişlerdir.) saldırısından bahsetmemek olmaz. 7 Ağustos 1915 günü Anafartalar ovasına yapılacak olan saldırıyı gizleme amaçlı olarak Avustralya askerleri Cesarettepe’ye saldıracaklardı fakat bu taarruz sırasında Türk askerinin lehine çok güzel bir gelişme yaşandı. Taarruz saat 04:00’te yoğun topçu ateşi ile başlayacak 04:30’da da topçu ateşi biter bitmez Türk askerlerinin boşaltacağı siperler ele geçirilecekti. Ancak hesapta olmayan çok küçük bir ayrıntı taarruzun gidişatını değiştirecektir. Bu ayrıntı, topçu birliğinin komutanı ile saldıracak olan birliğin komutanlarının saatleri arasındaki 7 dakikalık farktır. Topçu ateşi bittiğinde Avustralyalı askerler daha vaktin olduğunu düşünür ve saldırıya geçmez. İşte bu 7 dakikalık zaman içerisinde siperlerini boşaltmış olan 18. Alay askerleri siperlere geri dönerek makineli tüfekleri kurarlar. Avustralyalı askerler zamanın bittiğini zannederek siperlerinden çıktıklarında büyük bir şokla ve ateşle şaşkına dönerler. Taarruz büyük bir fiyasko ile sonlanır. Saat 05:15’i bulduğunda 235 Avustralyalı askerin cansız bedeni yerde yatmaktaydı. Avustralyalı askerler için dramatik bir hal alan bu olay ünlü yönetmen Peter Weir’in yönetmenliğini yaptığı ve Mel Gibson’un başrolünü oynadığı 1981 yapımı olan Gelibolu filminin final sahnesinde dramatize edilmiştir. Fakat filmin senaryosunda küçük bir değişiklikle Avustralyalıların İngilizler için öldüğü mesajı verilmeye çalışılmıştır. Halbuki Avustralyalılar Yeni Zelanda askerlerinin Conkbayırı saldırısını kolaylaştırmak için ölmüşlerdi.

Çanakkale Mehmet Akif Ersoy İl Halk Kütüphanesi